Sunday, March 23, 2014

BAHAR TEMİZLİĞİ (Sadece Değecek Olanlar Girebilir)

 Mutfak tezgahını bomboş görmek isteyen yeni gelin kız modeli geri döndü. Bahar gelince evime değişiklik olsun diye tek başına yatak odasının bir duvarını boyamışlığım bile olmuştu vakti zamanında. Tamirat boya badana, temizlik, yıkama, yağlama bu konularda iyiyim de. Mutfak notum  düşük :). Aç kalmayacak kadar. Pasta, börek denemeleri devam ediyor ancak hala iş yerindeki arkadaşlarımın "ya Nil bi kek yapsan da yesek" taleplerini karşılayacak düzeyde değil. Kocamsa benim yaptığım kekleri kibarlıktan yiyor, sanırım. Keke zeytinyağı koymayı bırakıp bassam margarini olacak biliyorum.
Dün pancar, havuç, ıspanak, soğan, sarımsak gibi yararlı pek çok sebzeyi karıştırmak suretiyle :) yapmış olduğum nefis çorbaya İpek Ece görüntüsünden dolayı "ee ee" diyerek, pis demek istediği için özgüvenim daha da bir sarsıldı. Neyse ki çok açtı ve yedi. Ama napalım, besleyici olması için bir anda pek çok şey yemesi gerekiyor :)
"Hem sebze suyu Alkali ve vücudumuzdaki toksinleri atmamıza yardımcı oluyor." diyerek tekrar emeğime saygı duydum.
Halen sabah kahvaltılarında çocuksuz olduğum dönemlerdeki gibi, değişik krep ve omlet çeşitleriyle ve kızartmalarla karşılık veremesem de günün en özendiğimiz öğünü sabah kahvaltısı oluyor.
Bizim asıl sıkıntımız temizlikten öte dağınıklık. Aslan yattığı yerden belli olur demeleri doğru. Bu anlamda da bir düzen, tertip işine girmek lazımdı artık. Yeni yaptırmış olduğumuz yüklüğe eşyalarımızı aktarırken şu veya bu sebepten bir şekilde kullanılmayan her türlü kıyafet ve çer çöp atılacak kararı aldık. Bu" çok pahalıya alınmış ama sapı kopmuş bir bebek bakım çantası" dahi olsa. Verilecek yada atılacak. Bu arada bebek eşyası deyince, zaten hepsi o kadar hızlı kullanım dışı kalıyor ki biz ufaklığa hiç kıyafet veya oyuncak almak istemiyoruz. Hediye gelenler fazlasıyla yetiyor. Anneanne, babaanne ve dedemiz sağolsunlar. Bu alanda 2. el pazarında açık var. Bir online satış sitesi yapılsın. Sahibinden.com falan gibi değil ama. Sırf bu amaçlı olacak site. Bence tutar.
Sorun şu ki kimse biricik evladına "ne idüğü belirsiz kişilerin kullandığı!"  eşyaları kullandırmak istemiyor. Anlamıyorum. Sanki kirlerin ruhu mu var ? Bu konuda kendimi de anlamıyorum. Ben de  yakın tanıdığımdan başka birinin eşyasını kullanamam. Şöyle bir toplumda yetişmişiz. Abdes aldığımız su kovasının içindeki tası yere koydurmazdı anneannelerimiz. Neden? o tas mundar olurmuş. İyi de temizlik gerçekten bu mu ? Yada bunları hesaplarken kimbilir neler kaçırıyoruz hayatta. Bu kirlerin ruhu mu var sanki lafı da Mehmetindir. Zamanla ben ona benzedim. O da bana. Ama şimdi o daha titiz, ben daha rahatım. Napacaz ?
İşin özeti atabilmek ve/veya verebilmek önemli. Aslında değer vermediğimiz herşeyi hayatımızdan çıkartabilsek keşke. Aynı küslükleri, üzüntüleri, hatalarımızı ve bizi haketmeyen insanları çıkartamadığımız gibi hayatımızdan, kullanılmayan eşyaları da atamadığımız için bu karmaşa. O eşyaları atarken şunu öğeniyorsun. Evet pahalıydı, çok bedel ödedim ama şimdi işe yaramıyor. O zaman bundan sonra alışveriş yapmadan önce 10 kere düşünen Nil geri gelsin lütfen. Ve aynı şekilde hayatının kapılarını açıp herkesi kabul eden Nil gitsin. Sadece değecek olanlar girsin içeri.

1 comment:

  1. Evet! Yaşamınızın her anı bahar gibi tertemiz ve yeni başlangıçlar olsun.

    ReplyDelete