Saturday, May 28, 2016

Samimiyet

Öyle samimiyetsiz durumlar, öyle sahtelik içindeyim ki. Nasıl ihtiyacım var içten seven insanlara... Samimiyet kelimesi o kadar içi dolu bir kelime haline geldi ki benim için. Asansöre binersin gözü bantlı bi çocuk görürsün ve düşünmeden sorarsın. "Noldu senin gözüne ?" O da anlatır sana ne olduysa gözüne.... iste ben bunu büyüklere de yapabilen biriydim. Ama nedense büyüdükçe bu saf soru, delimsek nahoş bir soruymuş gibi algılanıyor. Çünkü sen tanımadığın bir insanı merak edecek kadar sevgi dolu olamazsın. Deli olmalısın. Canım dediklerine ise gercekten canını vereceksindir. Kimse anlamaz.

 Çevrende eski tarihli küçük altın getirdiniz değeri 2 tl daha az diye söylenen teyzeler varken, sen yıllardır görmediğin, senin düğününe falan gelememiş hiç bir hediye takamamış bir arkadaşın evleniyor diye 1000 km yol gidersin. 2 gün için 1000 tl masraf yaparsın. Eski tarihli küçük altınını da takar onun mutluluğu ile mutlu olursun. İşte samimi hisler böyledir kızım. Karşılık beklemez. Hesap yapmaz. Sevgide öncelik ve sıra aramaz. Her şartta sever onu. Onun sana verdiği maddi hiçbir değere bakmaksızın seversin. Bazen bakmaya doyamaz seversin, bazen bakmaya kıyamaz seversin. Bazen bakmaman gerekerek seversin. Ama her şartta için titrer sevdiğin üzüldü diye. Ve bulutlara çıkarsın o mutlu diye...
Senin en içten sevgine rağmen seni gerçekten içtenlikle seven çok az insan vardır. belki de yoktur. Ama yine de sevmek güzeldir. Ne kadar sevildiğini düşünmeden, hesaplamadan sevmek.

Bugün 28 Mayıs. Sen tam 4 yaşındasın kızım. Seni tüm içtenliği ile cok seven, karşılık beklemeyen dostların olması dileğimle...Sen sevdiğin kadar sevilesin. Ben çogu zaman sevdiğim kadar sevilmedim de...

2 comments:

  1. Bazen hak ettiğin değeri bulamasanda, hem senin hem de kızımın kalbi sevginin yarattığı huzur ve iyilikle dolsun.

    ReplyDelete
  2. Sevgili kızım,En yakınında olan sevdiklerinin sevgisi hep seninle, sonsuza kadar da seninle olacak.

    ReplyDelete