Friday, August 19, 2016

IŞIĞIM

Ülkemiz çok karanlık günlerden geçiyor canım kızım. Daha önce yeterince derinlemesine araştırmadığım herşeyi çok daha fazla okuyorum. Bütün pazar gününü ve akşam saatlerini gazete makalelerine veren anneannen, deden gibi...  İnsan anne baba olunca çocuğu ile sanki tekrar doğuyor. Senin geleceğin ve tüm çocuklarımızın geleceğinin aydınlanması için dua ediyorum. Çok zaman umutsuzluğa kapılıyorum. Öfkeleniyorum. Yeterince düşünüp, okumayanlara çok öfkeleniyorum. Ama kimseden nefret edemiyorum. Kimseye kızamıyorum. Senin o hiçbirşeyden habersiz içten gülücüklerin var ya. Gözlerinden çıkan ve yüreğinin taa derinlerinden gelen IŞIK. İşte o ışık için bin kere ölebilirim. O ışığı ve masumluğu gördüğüm zaman eriyorum. O anda kayboluyorum. Önce boğazım düğümleniyor ama sonra hafifleyiveriyorum. UMUT doluyorum. İnsan çocuğundan hiçbirşey beklememeli. Çünkü çocuğu canı, ta kendisi. Anne baba ne yapıyorsa kendi canına yapıyor aslında. Yeniden doğmuş ve yeniden yaşar gibi oluyor. Kendi ölümsüzlüğünü ilan ediyor, nesli devam ettikçe.... Ve bir insan çocuğu doğduktan sonra ölü sayılabiliyor, çünkü görevini tamamladı. 
Bundan sonra görevimiz deniz yıldızı hikayesindeki gibi gücümüz yettiği kadar çok yıldızı alıp denize fırlatmak. Belki kıyıya vurmuş milyon tane deniz yıldızının hayatını kurtaramayacağız ama kurtardıklarımız için çok şey değişecek.
Öğrenciyken Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim Gönüllüleri Vakfı gibi topluluklarda çalışmış olmalıydım. Yetimhaneleri ziyaret ettiğimizde görüyoruz ki tek bir istekleri var. Onlara örnek olmamız. Manevi abla, abi olmamız. Birlikte spor yapmamız, birlikte resim yapmamız. Okuduklarımızı paylaşmamız. Bizler fedakarlık yapmadan bu kara günler aydınlanmayacak. Dünyanın acil olarak sanata, kültüre, müziğe ihtiyacı var. 

2 comments:

  1. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Harika anlatım beyninin elinin emeğine sağlık. Güzel kızım.

      Delete