Sunday, April 27, 2014

Talinn (ESTONYA)

Haftasonları mutlaka Gülhanın Galaksi Rehberini izliyorum. İzlediğim program bile olsa tekrar izliyorum. Bu hafta Talinn vardı. Yine aa ben burdaydııım dedirten bir program oldu ki anı yazısını yazmadığımı hatırladım.
Talinn'e Stockholmden kalkan Cruise gemisi ile gitmiştik. Hem beyaz geceyi doya doya yaşadık, hem ucuz konakladık hem de yolculuk yapmış olmuştuk. İlk defa deniz üzerinde 1 gece geçirmiştim. Cruise gemisi gerçekten çok büyük bir otel. Kuzey Avrupalılar bu gemilere ucuz içki ve seyahat için biniyor. 
Stockholm adalar manzarasını izleye izleye çıktık yola.
Tallin Estonyanın başkenti olup ülke nüfusunun 3'te de birini barındırıyor. Tallinn'in tarihi sayısız işgaller ve saldırılarla doludur. En son II. Dünya Savaşı sırasında ağır bombardıman altında kalmış ancak kentin tarihi bölümü ayakta durmayı başarmış. Tallinn 1997'de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Mirası listesine eklenmiş. Aynı Prag gibi... Prag da 1992 de Dünya Mirası listesine eklenmiş. Gerçekten her ikisinde de eski şehir dediğimiz bölgede gezerken tarihi dokuyu bozan en ufak iz bulamıyorusunuz. Koca şehir müze gibi. Prag a kıyasla daha fazla ortodox kilisesi gördük. Yine şanslıydık ki bir festivale denk geldik. Meydan konserleri, sokak satıcıları, elişleri, yöresel kıyafetli dans eden kızlar ... vs görmek insanı neşelendiriyor.
Cümbüşü izlemek, dinlenmek ve karnımızı doyurmak için meydanın hemen çevresindeki restauranlardan birine oturduk. Stockholm'ün aksine daha fazla yenilip, içilecek yer vardı ve fiyatlar elbette daha uygundu. Restauranın önünde duran garson Türkçe biliyordu. Şaşırmıştık. Milliyetçiliğimiz tutmuştu ve bizi içeri sokmayı bu şekilde başarmıştı. Stockholmde güzel bir yer bulup da yiyemediğimiz ızgara somonu burda yiyebildik. Yanında nefis biralarından da içtik. İsveç zaten tuhaf soğuk kanlı bir ülke. Estonyada ise çok daha sıcak kanlı insanlar. Belki isveçte zenginliğin verdiği bir mesafe vardır insanlarda.
 
Talinnden yapılan feribot seferleriye Helsinki, Stockholm ve St. Petersburg' e geçilebiliyor.
 
 
Biz tarihi bölgeyi güzelce gezdikten sonra bir belediye otobüsü ile saray ziyaretine gittik. Dönüşte de gemimize gitmeden önce baltık denizine ayaklarımızı soktuk. Deniz çivi gibi soğuktu. Aklıma titanik geldi. Bu gemiye bişey olsa, bu dondurucu soğukta napardık acaba :(.
 
 
 Stockholm Adalar resimleri yolculuğun başından....
 
Stockholm Adalar, öyle ufacık ufacık değil, bir mahalle kurulacak büyüklüte ki pek çoğunda yerleşim var. Şehir merkezine gelmek için irili ufaklı botlar ve yelkenliler var.  Lüküs hayat !
 
Saraydan dönerken pek çok Avrupa şehrinde olduğu gibi büyük koruların içinden geçtik. Sincaplar evcilleşmişler.
 
 
Akşam 18:00 de kalkan gemiye yetiştik ve gerisin geriye Stockholm ! 2 gece kamarada konaklama ve seyahat ikimize toplam 60 Euro ! Tabi yeme içme ekstra. Onları da annelerimizin yaptığı kek, börek ve konservelerle geçiştirmeye çalıştık.
 

No comments:

Post a Comment