Monday, June 2, 2014

Meleğim 2 Yaşında

Birtanem ,
 
2 sene göz açıp kapayana kadar geçti. Birçok kelime öğrendin ve birçok şeyi anlıyorsun. Hala müziği ve dans etmeyi çok seviyorsun. Hoplayıp, zıplamaya parkta afacanlık yapmaya bayılıyorsun. Günde 3 kere parka çıkıyoruz. Sabah uykudan önce, öğlen uykudan sonra, akşam biz eve gelince parka çıkıyoruz. En çok kaydırağı seviyorsun. Küçücük boyunla merdivenleri hızlı hızlı çıkmaya çalışman herkesi hayran bırakıyor. Parkın maskotu durumundasın. Bir de; kaydıraktan kaymadan önce mutlaka önce taşını atıyorsun, sonra kendin kayıyorsun. Sanırım ben, sen korkma diye bir kere taş atmıştım. O gün bugündür senin geleneğin haline geldi. Kaydırağın sonunda, uzanıp gökyüzüne bakıyorsun sonra taşını tekrar buluyorsun.

Artık ben de varım, ben yapabilirim i bize baya baya hissettirmeye başladın. Evin merdivenlerinin başında babanla bana "giit, git" diye tutturuyorsun. Sonra bizim kata gelince afacanlık olsun diye bir üst kata kaçıyorsun. Panikli, telaşeli hareketlerini kendime benzetiyorum. Sürekli bir yere yetişecek gibisin.

Akşam yemeklerinden sonra balkonda seni kucağımıza alıp sohbet etmek kadar huzurlu bir şey yok. Yarasaları kuş sanıyorsun, biz de bozuntuya vermiyoruz. Uykun gelince omzumuza yatıyorsun, bir de köpek ve uçak sesinden korkunca... Korkmana üzülmem lazımken, bana sığınmandan mazoşist bir zevk alıyorum. Anne de olsak insanız işte. Ne de kötüyüz :)

2 kelimelik cümleler kurmaya başladın ama genel olarak konuşkan değilsin. Daha çok işaretlerle kendini anlatıyorsun.
İstediğin brişey olmadığında, kendince tutturmak için ağlıyor numarası yapıyorsun. Sonra baktın kimse seni tınlamıyor. Bıyık altından gülmeye başlıyorsun, sonra seni gıdıklayıp iyice güldürüyoruz falan...

Evimizin neşesi. Tekrar hayatımıza hoş geldin. Senden çok şey öğreniyorum. Sen kaydıraktan kayıp da gökyüzünü izlerken ben de senin gözlerinden bakıyorum bulutlara, yıldızlara, gökyüzüne. Beni geçmişime götür. Hiç büyüme lütfen.
 Bu hafta 2 kere yaş günü kutladık.

2 comments:

  1. Sevgili kızım o kadar güzel yazmışsın ki seni ve bir tanecik pırlantamı yanımda hissettim, kendimi üçünüzün yaşadığı mutluluğun içinde buldum. Hepinizin içindeki o güzel çocuk hiç büyümesin. Sonsuza kadar mutlu olun. Sevgili İPEK ECE'm ile Mehmet'e ve sana ömür boyu bu güzel yaş günleri gibi günler yaşamanızı dilerim. Hayattaki tek gerçek mutluluktur. İdeale ulaşmak asla mümkün değildir, bunun için çabalamak insana sadece mutsuzluk getirir.

    ReplyDelete
  2. Canlarım cok güzel yazmissin kalbim her daim sizinle kucak dolusu öpücükler

    ReplyDelete